Beyin Tümörleri

Genel olarak beyin tümörlerini malin (kötü huylu) ve benin (iyi huylu) olarak sınıflandırabiliriz.

I-Malin Tümörleri
II-Benin Tümörler

İyi Huylu Beyin Tümörleri
Bunlar genellikle kafatası içinde ama beyin dokusu dışında gelişen tümörlerdir. Meningiomalar, hipofiz adenomları, kraniofaringiomalar, dermoid ve epidermoid tümörler, hemanjioblastom, kolloid kist, subependimal dev hücreli astrositom, nörinomlar bu grubun en sık karşılaşılan lezyonlarıdır. Menengiomalar bu grubun önemli bir kısmını olusturur. Diğer organlardaki iyi huylu tümörlerin aksine, iyi huylu beyin tümörleri bazen hayatı tehdit edecek durumlara neden olabilirler. Bazıları (örneğin menengiomalar) nadir de olsa kötü huylu tümöre dönüşebilirler. Genellikle çevrelerindeki beyin dokusuna yayılım göstermedikleri için ameliyatla tam çıkarılabilme şansları yüksektir. Ancak az oranda da olsa yeniden ortaya çıkabilirler. Meningiomaların tümüyle çıkarılma durumunda bile 10 yılda %20’sinin tekrarlayabildiği, özellikle önemli bölgelere yapışık olanlarda cerrahi sonrası komplikasyonların olabileceği bilinmektedir.

Beyin tümörü olan hastalar baş ağrısı, kusma, bulantı, görme bozukluğu, bilinç bozulması, havale geçirme, kol ve bacaklarda güçsüzlük, sinirlilik, iştahsızlık, işitmede azalma, unutkanlık, konuşma ve anlamada yetersizlik, yazamama, dengesizlik, el ve ayaklarda büyüme gibi yakınmalardan biri ya da birkaçı ile başvurabilirler. Baş ağrısı (genellikle sabahları daha şiddetlidir) ve nöbet en sık görülen bulgulardır.

Klinik değerlendirme, bilgisayarlı beyin tomografisi (BT) ya da manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tetkikleri ile genellikle tanı konur. Tümör sınırlarının ve özelliklerinin daha iyi tanımlanması amacıyla bu tetkikler kontrast madde verilerek te tekrarlanabilir. Kesin tanı, patolojik incelemeler sonrası konur. Tanıda yardımcı bazı tetkikler arasında doğrudan kafa grafileri, EEG, tüm vücut kemik sintigrafisi, hormon incelemeleri sayılabilir.

Kötü Huylu Beyin Tümörleri. 

Gliomlar

Gliomlar beyin ve omurilikte başlayan bir tür tümördür. Santral sinir sisteminde bulunan glial hücreler denilen destek hücrelerinden kaynaklandığı için Gliom olarak adlandırılır. Beyinde daha sık oranda görülmesi ile beraber beyincik ve omurilikte de görülebilir. Gliomları hücre tipine, histolojik özelliklerine derecesine ve bulundukları yere göre sınıflandırmak mümkündür.

Gliomlar derecelerine göre kategorize edilirler bu şeklide tümörün patolojik tavrı hakkında bilgi sahibi olunur.

  • Düşük Dereceli Tümörler: Bu tümörler iyi huylu olmamasına rağmen tedavi ile uzun süreli yaşam olanağı vardır.
  • Yüksek Dereceli Tümörler: Bu tümörler kötü huylu olup tedaviye rağmen sonuçları iyi değildir.

Belirti ve bulgular:

Gliomalar nadiren tamamen tedavi edilir. Yüksek dereceli gliomlarda sonuç özellikle de yaşlılarda genellikle kötüdür. Genel uluslararası verilerin Türkiye nüfusuna uyarladığımızda yılda ortalama 2000 – 2500 kötü huylu glioma olgusu teşhis edilmektedir. Bu hastaların yarısı bir yıldan fazla hayatta kalırlar. Genelde yaşam süreleri 1-6 yıl arasında değişir. Düşük dereceli tümörlerde sonuçlar kesinlikle daha iyidir. Düşük dereceli gliomalarda hastalarda ortalama yaşam süresi 2-16 yıl arasında değişir. Sonuçları histolojik özellikler ve tümörün bulunduğu yer ve tedavi seçenekleri etkiler.

Semptomlar hastalığın beynin hangi bölümünü tuttuğuna bağlıdır. Beyin gliomları baş ağrısı, bulantı, kusma, nöbet, sinir tutulumları ile kendini gösterir. Burada özellikle glioblastom gibi yüksek dereceli tümörlerin ileri düzeyde ödem oluşturacağı ve buna bağlı kafa içi basınç artışı bulguları verebilir. Hastada sabahları olan ve bazen kusma ile devam eden baş ağrılarının olabileceği bilinmelidir. Omurilikte bulunan gliomlar kol ve bacaklarda ağrı uyuşma ve kuvvetsizlik ile kendini gösterirler. Gliomalar kan yolu ile yayılıp metastaz yapmazlar fakat Beyin Omurilik Sıvısı (BOS) ile yayılım yaparak omuriliğe yayılım gösterebilirler.
Beynin Metastazları

Beyin metaztazları, beyne vücudun başka bir yerinden yayılmış olan tümörlerdir ve klinik olarak görülen beyin tümörlerinin yarıdan fazlasını oluştururlar. Kanserlerin %15-30’unda beyin metastazlarına rastlanır. Kanser hikayesi olmayan hastaların %15’inde ilk bulgu metastazdır. Bu hastaların %43-60’ında anormal akciğer filmi izlenir (primer akciğer veya akciğere de met yapmış tümör gösterir). Hastaların %9’unda bulunabilen tek metastaz alanı beyindir. Çocuklarda beyin metastazı %6 olguda görülür. Beyin metastaz şekli sıklıkla kan yolu ile olmasına karşın lokal yayılımda bazen görülebilir.

Beyin metastazlarının görülme sıklığındaki artış sebepleri:

  • İyi tedavi yöntemlerinin uygulanması sonucunda kanser hastalarındaki yaşam süresinin artışı.
  • BT ve MRG kullanımındaki yaygınlık.
  • Kullanılan birçok ilaç tedavisinin kan ve beyin bariyerini geçememesi nedeni ile buranın tümörler için bir “cennet” olması.
  • Bazı ilaç tedavileri kan ve beyin bariyerini zayıflatarak beyne yayılımı kolaylaştırabilirler.