
Süt; büyüme ve gelişme, insan sağlığının korunması, hastalık riskinin azaltılması için önemli bir besindir.
1956 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Sütçülük Federasyonu tarafından 21 Mayıs, ‘Dünya Süt Günü’ olarak kabul edilmekte ve bu hafta boyunca süt tüketimi farkındalığı arttırılmaktadır. Süt, özellikle çocukluk döneminde ve özel yaşam evrelerinde (ergenlik, gebelik, menopoz vb.) büyük önem taşır. Çocuklar için en ideal süt, annelerinin sütüdür.
Kolostrum olarak bilinen bu süt, yaşamın ilk 30-45 dakikasında alınmalıdır ve anne sütü ilk altı ay boyunca tek başına, iki yaşına kadar ise ek gıdalarla birlikte verilmelidir.
Hayvansal (inek, keçi, koyun, manda vb.) ve bitkisel sütler (hindistan cevizi, badem, yulaf, soya, pirinç vb.) insan beslenmesinde yer alır. Ancak ilk bir yıl boyunca bu sütlerin tüketilmemesi, bebek sağlığı açısından önemlidir.
İnek sütü, kaliteli protein, yağ asitleri, karbonhidratlar, kalsiyum, magnezyum, fosfor gibi mineraller ve B-12 vitamini gibi vitaminler açısından zengindir. Bu besin öğeleri, çocuklarda sağlıklı büyüme, güçlü bağışıklık, sağlam kemik ve diş yapısı, yüksek zeka seviyesi ve öğrenme başarısına katkı sağlar.

İki yaşından büyük çocuklar, yetişkinler ve yaşlılar için günde 2-4 porsiyon süt ve süt ürünleri tüketilmesi önerilir. (Bir porsiyon süt: Bir orta su bardağı-240 ml, bir porsiyon yoğurt: Bir orta kupa 200-240 g, bir porsiyon peynir: iki ince kare dilim 40-60 g) Ancak, çocuk yaş grubunda bu önerinin en fazla 500 ml’si sütten karşılanmalıdır. 500 ml üzerinde süt tüketimi çocuklarda iştahsızlık, büyüme ve gelişme geriliği, demir eksikliği anemisi gibi sağlık sorunlarına neden olmaktadır.

Devlet tarafından denetlenen pastörize ve uzun ömürlü (UHT) süt ve süt ürünlerinin önerilen miktarlarda tüketilmesi, obezite, insülin direnci ve kanser gibi kronik hastalık risklerini azaltırken, kısırlık, düşük, erken ergenlik ve kanser gibi sorunlara yol açmaz.
Yrd. Doç. Dr. Taygun Dayı
Pediatri Diyetisyeni