Kış Aylarının Salgın Hastalığı: Gribal Enfeksiyon

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Deniz Granit Kış Aylarında Kişilerin Sıkça Yaşadığı Gribal Enfeksiyon Hakkında Bilgi Verdi. Gribal Enfeksiyonun Genellikle Solunum Yollarını Tutan, Kolay ve Hızlı Yayılan Bir Hastalık Olduğunu, Bu Hastalığa Yılın Her Döneminde Rastlanabilse de Ağırlıklı Olarak Kış Aylarında Görüldüğünü, Ani Başlayan Ateş, Kas ve Eklem Ağrıları, Halsizlik, Bitkinlik, Baş Ağrısı ve Kuru Öksürüğün Gripte Yaşanılan Şikayetler Olduğunu Belirtti.

Gribal Enfeksiyon En Kolay Kalabalık Alanlarda Yayılmakta
Gribal enfeksiyonun kolay bulaşan bir hastalık olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, okul ve huzur evleri gibi kalabalık yerlerde bu enfeksiyonun daha hızlı yayıldığını belirtti. Enfeksiyonun grip olan kişinin öksürme, hapşırma veya konuşması sırasında etrafa saçtığı damlacıklar yolu ile yayıldığını söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, damlacıkların eşyalara bulaşıp ardından kişilerin eşyaları ağzına, gözüne ve burnuna dokundurması ile de bulaşabileceğini belirtti. Uzm. Dr. Deniz Granit şöyle devam etti: “Virüs vücuda alındıktan sonra bir veya dört gün içinde hastalık kendini göstermeye başlar. Belirtiler ortaya çıkmadan bir gün öncesinde, yani kişi daha hasta olduğunun bile farkında değilken, bu defa kendisi etrafa virüsü bulaştırmaya başlar. Bulaştırıcılık bunu takip eden beş ila yedi gün süresince devam eder. Bu süre çocuklarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha uzun olabilir.”

Gribal Enfeksiyon Medikal Yardıma Gerek Kalmadan İyileşebilmekte
Çoğu kişinin gribi herhangi bir medikal yardıma ihtiyaç duymadan atlatabildiğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, kişilerin ilaç içmeye gerek duymadan hastalığı hafif şekilde atlattığını belirtti. Gribal enfeksiyonun genelde ilk üç veya dört gününün zor geçtiğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, hastalıkta iki haftadan daha kısa sürede iyileşme görüldüğünü belirtti. Öksürük ve halsizlik şikayetlerinin ise iki veya üç haftaya kadar uzayabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, gribin bazen ağır seyredebileceğini de belirtti. Uzm. Dr. Deniz Granit şöyle devam etti: “Grip bazen ağır seyreder ve zatürre, kulak iltihabı, sinüs iltihabı, mevcut kronik hastalıkların kötüleşmesi gibi çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Ağır seyir herkeste ve her yaşta olabileceği gibi, özellikle 5 yaşından küçük çocuklarda, 65 yaşından büyüklerde, hamile kadınlarda, kronik hastalığı olanlarda, bakım evlerinde, huzur evlerinde kalanlarda görülür.”

Kış aylarında yaygın görülen soğuk algınlığı ile gribal enfeksiyon bulgularının benzerlik gösterdiğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, bu nedenle sıklıkla bu iki durumun karıştırıldığını belirtti. Her iki hastalığın da solunum yolunu etkilediğini fakat farklı virüslerden kaynaklandığını söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, soğuk algınlığının vücut direncinin düştüğü zaman ortaya çıkan burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğazda yanma, öksürük, halsizlik gibi şikayetler ile kendisini gösterdiğini belirtirken, gribal enfeksiyon ise genellikle 38 derece üzerinde ateş görüldüğünü belirtti. Uzm. Dr. Deniz Granit şöyle devam etti: “Gripte genellikle ateş 38 derecenin üzerinde iken, soğuk algınlığında ateş 38 derece altındadır. Soğuk algınlığı üst solunum yollarında sınırlı kalırken, grip alt solunum yollarına da yayılabilir. Grip tanısı genellikle şikayet ve belirtilere bakılarak klinik olarak konulur. Özellikle grip sezonunda gelen hastalarda tanı daha olasıdır. Bazı durumlarda tanının laboratuvar testleri ile desteklenmesi gerekebilir, ancak genellikle tedavi ve yaklaşımı değiştirmediği için tanı testlerine başvurulmaz.”

Uzm. Dr. Deniz Granit: “Doktora Başvurulmadan Antibiyotik Kullanılmamalı.”
Antibiyotiklerin özel bazı durumlar dışında grip tedavisinde yeri olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, antibiyotiklerin grip gibi virus kaynaklı enfeksiyonlarda değil bakterilerin yol açtığı hastalıkların tedavisinde kullanıldığını belirtti. Doktora başvurmadan bilinçsiz kullanılan antibiyotiklerin çoğu zaman faydadan çok zarar verdiğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, gripte kullanılan ilaçların ağrı, ateş, burun tıkanıklığı gibi şikayetleri azaltarak kişinin bu dönemi daha rahat geçirmesini sağlayabileceğini belirtti. Uzm. Dr. Deniz Granit sözlerine şöyle devam etti: “Gribal enfeksiyonlar bağışıklık sistemimizi zayıflatarak bakteriyel enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir. Bu gibi durumlarda doktorunuz tedavinize antibiyotik ilave edecektir. Grip tedavisi için ayrıca antiviral ilaçlar mevcuttur. Antiviral ilaçlar özellikle ilk 48 saat içinde alındığında etkilidir. Risk gruplarındaki kişilere ve hastalığı ağır geçirenlere en kısa sürede başlanması gerekir.”

Hastalığın Tedavisinde Dinlenmek Önemli
Bu dönemde dinlenmek gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, hastaların gününün tümünü yatarak geçirmese bile vücudunu yoran ve yıpratan faaliyetlerden uzak durarak vücudun kendini toparlamasına fırsat vermesi gerektiğini belirtti. İstirahat edilmediği takdirde iyileşme sürecinin uzayacağını söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, bu durum ile de olası yan etki risklerinin arttığını belirtti. Hastaların bol sıvı tüketmeye dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, sıvı tüketirken kahve, çay, kola gibi kafeinli içeceklerden ise kaçınılması gerektiğini belirtti. Uzm. Dr. Deniz Granit şöyle devam etti: “Sıvı tüketimi vücudun sıvı kaybını önlerken burun mukozasını da rahatlatır. Sigara solunum yolları hastalıklarının kötüleşmesini kolaylaştıran bir faktördür. Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır. Şikayetler şiddetli ise, azalacağı yerde artıyorsa, ateş kontrol altına alınamıyorsa, mevcut şikayetlere nefes darlığı veya balgam eklenirse doktora başvurmak gerekir.”

Uzm. Dr. Deniz Granit: “Kış Aylarında Ev İyi Havalandırılmalı.”
Hastalığı önlemek için uygulanması gereken yolun korunma olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, bu durumun da vücut direncinin artırılararak yapılabileceğini belirtti. Vücut direncini artırmanın taze meyve ve sebzelerle dengeli beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyuma ve mevsimin gerektirdiği şekilde giyinme ile sağlanabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, kişilerin kışın kapalı ortamlarda daha çok zaman geçirdiğini bu sebeple virüsü taşıyan kişiler ile daha yakın temas olduğundan hastalığın bulaşma riskinin arttığını belirtti. Uzm. Dr. Deniz Granit şöyle devam etti: “Kış aylarında evlerin, odaların iyi havalandırılması, hastalar ile yakın temastan ve ortak eşya kullanımından kaçınılması önem kazanır. Sağlam kişilerin kendilerini koruması kadar hastaların da hastalığı çevresine bulaştırmamak için önlem almaları ve özen göstermeleri gerekmektedir. Hasta kişinin öksürürken ve hapşırırken yüzünü eliyle değil kolunun içiyle yada kağıt bir mendille kapatması ve mendili hemen çöpe atması; sabunla suyu en az 20 saniye olmak üzere sık sık ellerini yıkaması, suya erişilemiyorsa alkol bazlı dezenfektanlar kullanması, telefon, klavye gibi ortak kullanılan eşyaların yüzeylerinin dezenfekte edilmesi gerekir.”