Obezite, Diyabet ve Reflü Cerrahisi

Obezite Cerrahisi

Obezite, vücutta, normalin üzerinde yağ dokusu birikmesi ya da çok şişmanlık olarak tanımlanabilir.  Erkeklerde %25, kadınlarda ise %32’nin üzerindeki vücut yağ oranı değerleri obezite tanımına girmektedir.  Vücut yağ oranı değerinin saptanmasında, Vücut Kitle İndeksi kullanılmaktadır.

VKİ’ne Göre Obezitenin Dereceleri;

  • 18.5 – 24.9 : Normal
  • 25 – 29.9 : Kilolu
  • 30 – 40 : Obez
  • 40 – 50 : Morbid (Ölümcül) Obez
  • 50 ve üzeri : Süper Morbid Obez

Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan hastalarda, bu durum yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen bir hastalık olarak kabul edilmektedir.  Vücutta yağ dokusunun aşırı artışına bağlı olarak, kan dolaşımı sırasında salgılanan aşırı miktardaki yağ asitleri, enflamasyon durumu oluşturmakta, bu da insülin direnci oluşturup, Tip II Diyabet’e yol açabilmektedir.

Obezite cerrahisi, morbid obeziteyi yani “hastalıklı” şişmanlığı gidermek amacı ile yapılan cerrahi müdahalelerin tamamına verilen isimdir ve tıpta “bariatrik cerrahi” olarak da adlandırılmaktadır.

Obezite Cerrahisi Kimlere Uygulanır?
Genel olarak fiziksel ya da ruhsal sağlığı tehdit eder seviyedeki kilo fazlalıklarında, cerrahi dışı zayıflama yöntemlerinden diyet, egzersiz vb. programlar için uzman yardımı alınmasına rağmen başarı sağlanamayan hastalar, ameliyat için uygun aday olabilirler.  Obezite cerrahisi kararı öncesinde hastanın vücut kitle indeksi ve yandaş kronik hastalıklarının varlığı da değerlendirmede dikkate alınan kriterlerdir.

Hastanemizde Uygulanan Obezite Cerrahileri
Size uygun cerrahi yöntemin belirlenmesi için doktorunuzla sağlık problemlerinizi, kaygılarınızı ve beklentilerinizi paylaşmanız önemlidir.  Güncel tüm obezite cerrahisi yöntemleri hastanemizde başarı ile uygulanmaktadır.   Bu yöntemler;

  • Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)
  • Sadi-s
  • Gastrik By-Pass

Tip 2 Diyabet Cerrahisi

İleal İnterpozisyon Ameliyatı
İnce barsağın son kısmına yakın barsak kısmı ile başlangıç kısmına yakın barsak kısımlarının yerlerinin değiştirilmesi ve midenin tüp haline getirilmesi esasına dayanan ameliyat şekli, sadece pankreasta insulin rezervi olan Tip 2 Diyabet tedavisinde kullanılan yöntemdir.

Bu ameliyat obezite ameliyatlarından farklı bir işlemdir.  Etki mekanizması, insülin direncine yol açan hormonları devre dışı bırakıp, insülin duyarlılığını arttıran hormon seviyelerini yükseltmeye yöneliktir.  Bu ameliyat tekniğinin bir diğer önemli özelliği, barsak by-pass’ı yapılmamasına bağlı olarak operasyon sonrasında hastada vitamin ve mineral eksikliğinin görülmemesidir. Obezite cerrahisindeki by-pass ameliyatlarında ise ömür boyu vitamin ve mineral içeren haplar kullanılması ve takibi gerekmektedir.

İleal interpozisyon ameliyatında 3.günden itibaren sıvı gıdalara,  6 ay ile 1 yıl içinde ise tamamen serbest beslenmeye geçilebilmektedir.  Bu ameliyat ile diyabet hastalığı birkaç hafta ile birkaç ay içerisinde kontrol altına alınmakta, bu süreçte hastanın durumuna göre düşük dozlarda ilaç tedavisi verilebilmektedir.

Reflü Cerrahisi

Gastroözofagial (GÖR) Reflü Hastalığı Nedir?
Reflü, yemek borusu ile mide arasındaki mevcut kapak mekanizmasının bozulması nedeniyle, tüketilen yiyeceklerle birlikte mide içeriğinin ağıza doğru gelmesi ile oluşan durumdur.  Buna bağlı olarak karında ve boğazda yanma, midede ekşime, şişkinlik, göğüste yangı, ağızda acı-ekşi tat, takıntı hissi, kuru öksürük, uykudan boğulacak şekilde uyanma, öğürtü, geğirti gibi şikâyetlerin bir ya da birkaçı oluşabilir, şiddetleri az veya çok olabilir.

Reflü hastalığı genetik faktörler kaynaklı olabileceği gibi aşırı şişmanlık ya da zayıflık, yandaş kronik hastalıkların varlığı, kullanılan birtakım kalp ilaçları, yağlı-tatlı ve mayalı yiyecekler ile sigara, alkol, çay ve kahvenin aşırı tüketilmesi nedeniyle de oluşabilir ve tanısı endoskopik yolla konur.

Sosyal, iş ve özel hayatı olumsuz etkilemesi nedeniyle reflü hastalığının tedavisi şarttır. Medikal ve diyet ile başlanan tedaviye yanıt alınamaması, hastanın daha fazla ilaç kullanmak istememesi, ilaçların hastada yan etkilerinin bulunması, yemek borusunda kanser riski taşıyan ileri derece yara varlığı, darlık ve kayma (slidding) tipi mide fıtığı, cerrahi tedavi kararı için yeterli sebeplerdir.

Reflü Cerrahisi
Cerrahi tedavide birçok yöntem vardır.  Hastanemizde, tüm dünyada altın standart anti-reflü cerrahisi olarak kabul edilen ve başarı oranı %99’lara varan, yaklaşık 30-45 dakika süren laparoskopik Floopy Nissen Fundoplikasyon yöntemi uygulanmaktadır.  Tüm şikayetlerin kaybolduğu işlemin ertesi günü hastalar taburcu olmaktadır.

Açılış Saatleri
Pazartesi - Cuma8:00 - 17:00
CumartesiKapalı
PazarKapalı

+90 (392) 444 0 535

Lokasyon

Bölüm Doktorlarımız