Yaşam Kalitesini Olumsuz Etkileyen Hemoroid Günümüzde Kısa Sürede Kolay ve Hızlı Bir Şeklide Tedavi Edilebiliyor

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY, Halk Arasında Basur Olarak Bilinen ve Yaşam Kalitesini Olumusuz Etkileyen, Çoğunlukla Dışkılama Alışkanlığında Yapılan Yanlışlar Kaynaklı Olmakla Birlikte, Genetik Özelliklerin ve Baharatlı ve Posasız Yiyeceklerin Sebep Olduğu Hemoroidden Korunmanın Yolları, Tedavi Yöntemleri ve Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Hastalıkla İlgili Uygulamalar Hakkında Bilgiler Verdi.

Basur ya da mayasıl olarak da bilinen hemoroidin, anal kanaldaki damar yastıkcıklarının sarkması ve sıkışarak kanaması ile gelişen bir hastalık olduğunu ifade eden Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY, hemoroid hastalığının toplumda çok yaygın olarak bulunduğunu ve iç hemoroid ile dış hemoroid olmak üzere iki türü olduğunu belirtti. İç hemoroidlerin genelde ağrısız, dış hemoroidlerin ise ağrılı geçtiğini söyleyen Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY, hemoroid dokusu içindeki kan pıhtılaştığı zaman tıp dilinde tromboze hemoroid denilen boğulmuş basurun oluştuğunu ve bu basur türünün çok şiddetli ağrıya neden olduğunu sözlerine ekledi.

Hemoroid (Basur) Hastalığı Genetik

Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY, hemoroid hastalığının nedeninin tam olarak bilinmemekle birlikte hastalarda ailesel yatkınlığın gözlemlendiğini, sürekli kabızlık sorunu olanlarda daha sık görüldüğünü, baharatlı ve posasız yiyecekler tüketen kişilerin yanı sıra dışkılama alışkanlığında yapılan yanlışların da hastalığa neden olduğunu ifade etti.

Dışkılama Alışkanlığında Yapılan Başlıca Yanlışlar;

  • Doğal olmayan zaman ve ritimde kendini dışkılamaya zorlama
  • Sabah ilk ve doğal dışkılama isteğini geçiştirme
  • Uzun süre ve ıkınarak tam bir boşalmayı zorlama

Hastalıktan Korunmanın Yolları;

Hemoroid hastalığından korunmanın mümkün olduğunu ifade eden Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY, bunun için dikkat edilmesi gereken noktaları belirtti;

  • Düzenli beslenme (kepekli ekmek, bol meyve, sebze ve su)
  • Tahriş yapıcı yiyecek ve içeceklerden (baharat, alkol, turşu) uzak durma
  • Düzenli tuvalet alışkanlığı (okul öncesi dönemde bu eğitim anneler tarafından çocuklarına vermelidir)
  • Tuvalette fazla ıkınmama
  • Ağır yük kaldırmama

Hastalığın Belirtileri;

  • Makattan kanama
  • Ağrılı dışkılama
  • Makatta şişlikler (meme) oluşması
  • Makatta kaşıntı ve bazen akıntı

Ne Zaman ve Hangi Doktora Gitmeliyiz

Makatta ağrı, şişlik ve özellikle dışkılama sırasında kanama gibi şikayetlerden herhangi birisi mevcutsa mutlaka makat ve kalın bağırsağın yaklaşık 10 - 12 cm uzunluğundaki son bölümü olan rektumu etkileyen hastalıklarda, anorektal hastalıklardan deneyimli bir genel cerrahi uzmanına gitmek gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Necdet Özçay, kulaktan dolma ilaç ve kremlerin kullanılmasının yanlış olduğunu, anal bölge hastalıklarında belirtilerin benzer olmasına karşın tedavilerin çok farklılık gösterdiğini, bu nedenle de hastalığın tanısının bir doktor tarafından konulması ve tedavinin buna göre yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Doç. Dr. Necdet Özçay, makattan kanamanın aynı zamanda kalın barsak tümörlerininde de sık olarak görülebileceğinden bahsederek, mutlaka araştırılması gerektiğini belirtti. İlk aşamada, hastalığın kesin tanısının konulması ve evresinin belirlenmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Necdet Özçay, belirtilerin altında yatan kanser, kolit gibi daha önemli bir patolojinin atlanmaması ya da ekarte edilebilmesi için hemen her zaman bazı endoskopik tetkiklerin yapılması gerektiğini ifade etti.

Diyet Önerileri ve Sıcak Su Uygulaması

Posalı diyet uygulamasının hemoroidal hastalık tedavisinde iyileşmeye katkı sağlayabileceğini fakat tedavi sürecinin uygulanması gereken yöntemlerle de desteklenmesinin önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY, tek başına diyet uygulamasının hemoroidal hastalığın tedavisi için çözüm olmadığını belirtti. Oturma banyosu denilen sıcak su uygulamasının her dışkılamadan sonra yapılması gerektiğini, anal bölgedeki spazmı azalttığı için özellikle ağrı şikayeti üzerine çok etkili bir yöntem olduğunu söyleyen Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY, diyet ve sıcak su uygulama etkinliğinin kanıtlanmış yöntemler olduğunu söylerken, hamileliğin, ağır egzersiz yapmanın, uzun süre oturmanın ve ayakta kalmanın hemoroidin (basur) oluşmasına neden olabileceğini ifade etti.

İlaç Tedavisi

Büyük abdest yumuşatıcılarının, bölgesel ağrı kesici kremlerin ve ödem çözücü ilaçların hemoroid tedavisinin medikal yöntemleri olduğunu belirten Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY, uygun hastalarda bu şekilde iyi sonuçlar alınabileceğini söyledi.

Endoskopik Yöntemler

Rektoskopinin, kalın bağırsağın son alanını incelemeye yarayan iki santimetre çapındaki cihazla küçük iç hemoroidlere uygulanabilen yöntemler olduğunu belirten Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY sözlerine şöyle devam etti: “Bu girişim, aynı endoskopi gibi hastaneye yatırılmadan yapılır. Hastanemiz endoskopi ünitesinde mevcut olan yöntemler infrared lazer, skleroterapi ve bant ligasyonudur. Her üç yöntemde de amaç genişlemiş damar keseciklerine gelen kan akımını kesmek ve mevcut olan hemoroidin kendiliğinden kaybolmasını sağlamaktır. Bu yöntemler belli bir büyüklüğün üzerindeki hemoroidlerde kullanılmamalıdır”.

Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY; “Hastanemizde Hemoroid Cerrahisinde Kullanılan Teknolojik Cihazların Yardımı ile Üst Düzeyde Hasta Konforu Sağlanmaktadır”

İlerlemiş vakalarda ve kombine iç ve dış hemoroidlerin varlığında, cerrahi tedavinin gerektini söyleyen Doç. Dr. Necdet ÖZÇAY Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde uygulanan ameliyatlar hakkında da bilgi vererek sözlerini şöyle tamamladı: “Bu bölge ameliyatlarının ağrılı olması nedeniyle, hastanemizde bu ameliyatlar bölgesel anestezi ile uygulanmaktadır. Bu şekilde ameliyat hem sıfır ağrı ile gerçekleşmekte hem de ameliyat sonrası ağrısız geçirilerek hasta konforu çok yüksek olabilmektedir. Hastanemizde yüksek teknoloji cihazlarından ultrasonik dissektör ve PPH stapler mevcut olup, hemoroid ameliyatları bu cihazlar yardımı ile son derece konforlu olarak yapılabilmektedir. Bu cihazları kullanmanın avantajı ameliyat süresini çok kısaltması, ameliyat sırasında hiç kanamaya neden olmaması, dikiş gerektirmemesi, ameliyat sonrası ödem ve ağrıyı en aza indirmesi sayılabilir. Bu şekilde yaptığımız ameliyatlar sonrası başarı oranı ve hasta konforu son derece yüksektir”.