KKTC’de Her 10 Yetişkinden ve Her 5 Çocuktan Biri Astım Hastası

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk İmmünoloji ve Allerji Uzmanı Prof. Dr. Arzu Babayiğit, Ülkemizde Yaklaşık Her 10 Yetişkinden ve Her 5-6 Çocuktan Birinin Astım Hastası Olduğunu İfade Ederek, 3 Mayıs Dünya Astım Günü Dolayısıyla Açıklamalarda Bulundu.

Her yıl Mayıs ayının ilk Salı günü ülkemizde ve dünyada “Dünya Astım Günü” olarak kutlanmaktadır. Çocuklarda en sık görülen kronik hastalıkların başında “Astım” hastalığı gelmekte, dünyada yaklaşık 300 milyon kadar da astımlı hasta olduğu bilinmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık her 10 yetişkinden ve çocuklarda ise her 5 çocuktan biri astım hastasıdır. Bütün allerjik hastalıklarda olduğu gibi astım hastalığının da görülme sıklığı, yıllar içinde ciddi oranda artış göstermişir. Dünya verileri ile karşılaştırıldığında, Kuzey Kıbrıs’ta özellikle astım tanısı ve allerjik olmanın Avrupa ülkelerine benzer biçimde yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Kıbrıs’ta Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk İmmünoloji ve Allerji Bölümü’nün gerçekleştirdiği bir çalışmada, bu sıklığın çocukluk çağında %20 olduğu belirlenmiştir. Bu gerçekten üzerinde durulması gereken çok yüksek bir orandır.

Astım ve Allerjik Hastalıklarda En Önemli Nedenler Çevre ve Yaşam Biçimi Değişiklikleri
Dünyadaki astım ve allerjik hastalıkların sıklığındaki bu artışın nedeni sadece genetik yatkınlıkla açıklanamamaktadır. Araştırmacıların üzerinde durduğu en önemli nedenler çevre ve yaşam biçimindeki değişikliklerdir. Yaşam biçimi batılılaştıkça, çocuklarımız daha fazla zamanlarını ev içinde geçirmeye, dolayısıyla çevredeki doğal ortamlara daha az maruz kalmaya başlamışlardır. Teknoloji ve olanakların artmasıyla artmış hijyen, işlenmiş gıdalar, sık antibiyotik kullanımı gibi etmenler doğumdan itibaren bağışıklık sistemini allerjik olmaya programlamaktadır. Hava kirliliği, endüstrileşme, sigara dumanına maruziyet, daha küçük aile yapısı, çevresel mikroplara azalmış maruziyet, ev içinde daha fazla zaman geçirme, yaygın antibiyotik kullanımı sonucu barsak florasının bozulması sonucunda çevre ve bağışıklık sistemi birlikte davranarak polen, ev tozu gibi allerjenlere reaksiyon verilmesine neden olmaktadır.

Astım Nedir?
Astım, bilindiği gibi akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler ile seyreden kronik bir akciğer hastalığıdır. Farklı nedenler ile hava yolunda ortaya çıkan mikrobik olmayan yangı, hava yolu duvarında hasarlanma, daralma, mukus (balgam) artışı ve hava yolunda tıkanıklığa neden olur. Bu bulgular başlangıçta kendiliğinden ya da tedavi ile tamamen geri dönüşümlü olmasına karşın, zamanın ilerlemesi ile yangı ve yineleyen hasar hava yolu duvarında bazı geri dönüşümsüz değişikliklere neden olur.

Astımın Belirtileri
Astım tanısı koymada en değerli tanı aracı hastanın şikayetlerdir. Çocuklarda tekrar eden öksürük, hırıltı, nefes darlığı, geceleri ve sabah kalktığında öksürük, efor, koşma ve ağlama sonrası tetiklenen öksürük, nezle ve gribin uzun sürmesi, göğüse inmesi gibi belirtiler astımı düşündürmelidir. Yattıktan sonra veya sabaha karşı yaklaşık 30 dakika süreyle devam eden ve bronş genişletici ilaçlara olumlu yanıt veren öksürük atakları da aksi ispat edilene kadar astım olarak kabul edilmelidir. Doktor muayenesinde akciğerlerde bronş daralmasına ait bulgular gözlenmesi de tanıyı destekler ancak şart değildir. Çocuklarda astımın %80’i allerjik kökenli olduğu için allerji testlerinin yapılması da tanıda önem arzeder. Eğer hasta 5 yaşın üzerinde ise solunum fonksiyonlarının ölçümü tanıda yardımcıdır. Astım tanısı için gerekli olan tüm testler hastanemizde eksiksiz olarak yapılabilmektedir.

Astım Çocukluk Çağında Kontrol Altına Alınabilecek Bir Hastalıktır
Çocukluk çağında astım uygun izlem, korunma ve ilaç tedavisi ile çok rahatlıkla kontrol altına alınabilecek bir hastalıktır. Tüm allerjik hastalıklarda olduğu gibi astımda da birinci basamak tedavi allerjik olunan maddeden uzak durmaktır. Uygun öneriler doğrultusunda alınacak çevre önlemleri ile hastalık belirtilerinin ve bronşlardaki aşırı duyarlılığın azalması mümkündür. Çevre önlemlerinin yeterli olmadığı, ilaç tedavisinin uygun görüldüğü hastalarda sprey şeklindeki ilaçlar kullanılmaktadır. Bunlar, allerjinin yarattığı bronş hassasiyetini ve akciğerlere göç eden iltihabi hücreleri azaltarak, atakları önleyen ilaçlar ve sadece hastalık alevlenmeleri sırasında kullanılan bronş genişletici ilaçlar olarak ikiye ayrılabilir. Astım tedavisinde atakları önleyici ilaçların bir çoğunda düşük dozlu kortizon bulunmaktadır. Ancak bu kortizonlar kana karışma oranı çok çok düşük, uygun dozda kullanıldıklarında kortizona ait yan etkilere yol açmayan ilaçlardır. Kullanılan ilaç tedavileri yanında, seçilmiş hasta grubunda allerjik astımı kökten tedavi edebilecek ve doğal seyrini değiştirebilecek en önemli tedavi yönteminin allerji aşı tedavisi olduğu da unutulmamalıdır.