Kan Bağışı Hayat Kurtarır
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Sevim Erkmen, Kanın Acil Değil Sürekli İhtiyaç Olduğunu, Kana Ulaşmanın Eşit Olmadığını, Kan Teminindeki Yetersizliğin Özellikle Gelişmekte Olan Dünya Nüfusunun Yoğun Olduğu Ülkelerde Bulunduğunu, Hastaların Güvenli Kana Ulaşabilmeleri için Her Ülkenin Düzenli Kan Bağışlayan Gönüllülere İhtiyaç Duyduğunu İfade Etti.

Tüm dünya ülkelerinin sağlık bakanları tarafından Mayıs 2005’te yapılan 58. Dünya Sağlık Asemblesi Toplantısı’nda, gönüllü kan bağışını destekleme kararı alındı. AB0 Kan Grubu Sistemi’ni bulan Nobel ödüllü Karl Landsteiner’in doğum günü olan 14 Haziran, gönüllü ve karşılıksız kan verme alanında faaliyet gösteren Uluslararası Kızılay, Kızılhaç Dernekleri Federasyonu, Uluslararası Kan Donör Organizasyonları Federasyonu (FIODS), Uluslararası Kan Transfüzyon Derneği (ISBT) tarafından, dünya gönüllü kan bağışçıları günü olarak ilan edilmiştir.

Dünyanın Her Yerinde Her Yaştan İnsanın Yaşamak İçin Kan Transfüzyonuna İhtiyacı Olabilir
Kanın acil değil sürekli ihtiyaç olduğunu söyleyen Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen, dünyanın her yerinde her yaştan insanın yaşamak için kan transfüzyonuna ihtiyaç duyabileceğini belirtti. İhtiyacın evrensel olduğunu söyleyen Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen, yeterli kana ulaşmanın ise eşit olmadığını belirtti. Kan teminindeki yetersizliğin özellikle gelişmekte olan ve dünya nüfusunun yoğun olduğu ülkelerde önemli olduğunu söyleyen Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen, güvenli kanın bir ülkenin en doğal kaynağı olduğunu belirtti. Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen sözlerine şöyle devam etti: “Vatandaşların güvenli kana ulaşabilmeleri için her ülkenin düzenli kan bağışlayan, gönüllü, karşılık beklemeyen bağışçılara ihtiyacı vardır. 14 Haziran gönüllü, karşılıksız kan bağışçılarını kutlamak onlara teşekkür etmek için özel bir gün olarak belirlenmiştir. Dünyada birçok insan hayatını, kanlarını özgürce ve hiçbir karşılık beklemeksizin bağışlayan tanımadığı insanlara borçludur. Dünyada her yıl 80 milyon üniteden fazla kan bağışlanmasına rağmen bunların sadece %38’i, dünya nüfusunun %82’sinin yaşadığı gelişmiş ülkelerden toplanmaktadır.”

Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen: “Günümüzde Teknoloji Bu Kadar Gelişmesine Rağmen Yapay Kan Halen İmal Edilememekte ve Tek Kaynağı İnsan Olarak Önemini Korumaktadır.”
Çoğu ülkede gönüllü kan bağışının, ihtiyacı olan hastaların ailelerinden ve arkadaşlarından sağlandığını söyleyen Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen, ülkemizde ise kan ihtiyacının büyük bir kısmının askeri birliklerden temin edilebildiğini belirtti. Tüm bilimsel veriler dikkate alındığında gönüllü ve karşılıksız kan veren bağışçıların güvenli kan kaynağının esas kısmını oluşturduğunu söyleyen Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen, her kan bağışında kişilerin Hepatit, HIV gibi bulaşıcı hastalıklar yönünden tetkiklerinin de yapıldığını belirtti. Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde teknolojinin bu kadar gelişmesine rağmen yapay kan halen imal edilememekte ve tek kaynağı insan olarak önemini korumaktadır. Kan transfüzyonu ve transfüzyon tıbbı alanında organizasyon yapılması zorunludur. Bu organizasyon ulusal kan politikasıdır. Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmalı ve eğitim ayağında üniversitelerin ilgili anabilim dallarından destek alınmalıdır. Kan Bankacılığı Ulusal Kan Kurulu, sağlık bakanlığı ve üniversiteler tarafından yürütülmelidir.”

Uzm. Dr. Sevim Erkmen: “Kanın Tek Kaynağı İnsandır ve Bir Gün Sizin de İhtiyacınız Olabilir.”
Kan bağışının hem insanlık görevi, hem de toplumdaki dayanışmanın bir örneği olduğunu söyleyen Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen, güvenli kanın, gönüllü kan vericileri ile sağlandığını belirtti. “Topluma, ilköğretimden başlayarak tüm eğitim kurumlarında gönüllü kan bağışçısı olma bilinci sağlanmalıdır.” diyen Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen, eğitim kurumları, iş yerleri, sivil toplum örgütleri tarafından işbirliği sağlanması gerektiğini, bu konuda toplumun sesi olan yazılı ve görsel basına büyük görevler düştüğünü kaydetti. Uzm. Dr. Sevim Erkmen, ülkemizde işbirliği ile yılda iki kez kan verilebileceğini belirtti. Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen sözlerine şöyle devam etti: “Gönüllü dönör organizasyonunun yapılması ile ilk aşamada kan ihtiyacının en az %70’i sağlanır, geriye kalanı ise her zaman yanımızda olan askeri birliklerden temin edilirse sorun büyük ölçüde çözülmüş olur. Kan bağışı kampanyalarına katılalım, destek olalım ve gönüllü bağışçı olmak için kayıtlarımızı yaptıralım. Unutmayalım, kanın tek kaynağı insandır ve bir gün sizin de ihtiyacınız olabilir.”