Antibiyotik Direnci ve Asemptomatik Bakteriüri (ABU)

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, Bilinçsiz Antibiyotik Kullanımı, Buna Bağlı Direnç Gelişimi ile Neden Olduğu Olumsuz Etkiler Hakkında Açıklamalarda Bulundu.

Antibiyotikler bakterilerin oluşturduğu enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan, bakterileriöldüren ya da üremelerini durduran ilaçlardır. Uygunsuz kullanıldığında mikroplar bu ilaçlara karşı direnç geliştirirler ve üremelerini devam ettirirler. Antibiyotik direnci geliştiğinde enfeksiyon vücutta kolay yayılır ve insan hayatını tehlikeye sokacak sonuçlara neden olurlar. Bu nedenle antibiyotiklerin akılcı kullanımı son derece önemlidir.

Aşırı ve Uygunsuz Antibiyotik Kullanımı Direnç Gelişimine Neden Olur
Antibiyotik direnci, doğal olarak veya bakteri genlerinde sonradan ortaya çıkan mutasyonların neden olduğu bir durumdur. Ancak aşırı ve uygunsuz antibiyotik kullanımı direncin ortaya çıkmasını ve yayılmasını hızlandırmaktadır.Direnç gelişiminin nedenlerini;

  • Yanlış tanı ile antibiyotik kullanımı (Virütik hastalıklarda antibiyotiklerin tedavi edici etkisi yoktur),
  • Gereğinden kısa ya da uzun antibiyotik kullanımı,
  • Antibiyotik dozunu ya da günlük kullanım sıklığınıazaltmak,
  • Antibiyotik seçiminin doğru yapılmaması,
  • Enfeksiyon olmaksızın antibiyotik kullanımı şeklinde sıralayabiliriz.

En sık uygunsuz antibiyotik kullanımının üst solunum yolu enfeksiyonlarında gerçekleştiği gözlenmiştir. İdrar yolu enfeksiyonlarının da sık görülmesi yine uygunsuz antibiyotik kullanımına ve sonucunda antibiyotik direnci gelişimine yol açmaktadır.

Bazı İdrar Yolu Enfeksiyonları Yakınmaya Neden Olmayabilir ve Çoğunda Antibiyotik Kullanımı Gereksizdir.
Asemptomatik bakteriüri, üriner sistemde (idrar yolları) herhangi bir yakınmaya neden olmayan, idrar kültürü ile kanıtlanmış enfeksiyon varlığı anlamına gelmektedir ve sık karşılaşılan bir durumdur. Yani hastada idrar yolu enfeksiyonu olmasına rağmen hastanın idrarda yanma, ateş gibi hiç bir yakınması olmaması durumudur.Üroloji pratiğinde bu tür idrar yolu enfeksiyonu ile sık karşılaşılır ve hastaların büyük çoğunluğu ya kendi tercihi ya da doktorunun reçete ettiği antibiyotiği kullanmaktadır. Aslında ABU’lu hastaların çoğunda bu tür enfeksiyonların daha ciddi idrar yolu enfeksiyonu gelişimini önlediği, vücutla bir ortakçı gibi (commensal colonization) bulunduğu ve koruyucu etki sağladığıbulguları ağır basmaktadır. Bu nedenle bazı özel durumlar dışında ABU’lu hastalarda antibiyotik kullanımı gerekli olmadığı gibi antibiyotik direnç gelişimive antibiyotiğe bağlı yan etki riskleri de göz ardı edilmemelidir.

Bir Kısım ABU’lu Hastalar Asla Tedavisiz Bırakılmamalıdır
Pek çok hasta grubunda ABU tanısı konabilir ancak bilimsel veriler pek azında antibiyotik kullanımı önermektedir.Enfeksiyon oluşumunu kolaylaştıran pek çok risk faktörü vardır. Bunlar;diyabet, hastanede tedavi ve huzurevinde yaşama, menopoz, kateter (sonda) kullanımı, böbrek nakli, immun sistemi baskılayıcı ilaç kullanımı, idrar akımına engel olan pek çok hastalık ve ameliyatlardır. Ancak bu risk faktörlerini taşımayan veya bir ya da daha fazla riske sahip ABU’lu her hastanın antibiyotik alması gerekli değildir. İyi kontrol edilmemiş diyabetik hastalar, hamileler ve ürolojik cerrahi gerektiren hastalarda antibiyotik tedavisi gereklidir.Ayrıca özellikle cerrahi gerektiren hastalar ve gebeler ABU varlığı için tetkik edilmeli, varlığında tedavi edilmelidirler. Örneğin, hiç bir idrar yolu yakınması olmayan gebelere ABU varlığını saptamak amacı ile idrar kültürü yapılmalı, varlığında tedavi edilmeli ve gebelik sonuna kadar da risk ciddiyetine göre 1-3 aylık aralarla idrar kültürü ile izlenmelidir. Yine yakınmasız ancak ürolojik cerrahi geçirecek olan risk grubundaki hastalara da ABU varlığı nedeni ile ameliyat öncesi idrar kültürü yapılmalı ve gereğinde uygun antibiyotik ile tedavi edilmelidirler.Sonuç olarak antibiyotik kullanımı arttıkça direnç gelişimi de kaçınılmazdır. Gereksiz ya da uygunsuz doz ve sürelerde antibiyotik kullanımı için önlem alınmazsa direnç nedeniyle basit bir enfeksiyon bile öldürücü olabilecektir.

Akılcı Antibiyotik Kullanımı Konusunda Halkın Bilinçlendirilmesi Şart
Gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak için akılcı politikalar üretmek yoluyla direnç oranlarını düşürmek mümkündür. Akılcı antibiyotik kullanımında birinci basmak hekimlere, diş hekimlerine, veterinerlere ve hastanede çalışan hekimler ve sağlık personeline iş düşmektedir. Halkın bu konuda bilinçlendirilmesininde önemi büyüktür. Bunu başarabilen ülkelerde direnç oranlarında gözlenen düşme umut vericidir.